Kızıl Bayrak'tan...
Gazetemizin yayına hazırlandığı saatlerde BETESAN direnişçisi Zeynel Kızılaslan'ın işe iade davasının sonuçlandığı haberini aldık. Mahkeme heyeti Kızılaslan'ın işine iadesine karar verdi. Bu sevindirici gelişme kuşkusuz ki tümüyle direnişin bir kazanımıdır. Kızılaslan'ın kararlılığı ve dayanışmanın gücü sayesindedir ki mahkeme heyeti bu kararı vermek zorunda kalmıştır. Fakat direniş bitmiş değildir. Çünkü önemli olan bu kararın uygulanmasıdır. BETESAN asalağının bu kararı uygulamaktan kaçınacağı aşikardır. Çünkü Zeynel'i işe geri almasının daha büyük bir faturaya dönmesinden korkmaktadır. Bu nedenle Kızılaslan direnişini sürdürecek. Biz de onu bu haklı direnişinde sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz.
Kızılaslan ve onun gibi ‘tek başına’ direnişi seçen işçiler sayısal olarak ne kadar zayıf görünüyorlarsa da, sermayeye karşı direniş bayrağını yukarıda tutmalarından dolayı büyük bir güce sahipler. Çünkü böylelikle hem kapitalistlerin kuralsız sömürü düzenlerine meydan okuyorlar, hem de tek başına bile direnmenin mümkün ve aynı zamanda gerekli olduğunu ortaya koyuyorlar. Bundan dolayı Kızılaslanlar'ın gösterdikleri bu direnişçi tutumdan işçi sınıfının ve onun ileri bölüklerinin öğrenmesi gereken çok şey var.
Direnmek ve mücadele etmek için sayısal durumun bir mazeret olamayacağını gösteren Kızılaslanlar'ın cüretine bugün en çok ihtiyaç duyan sınıf bölüklerinin başında ise metal işçileri geliyor. Çünkü Türk Metal'in 100 bini bulan üye sayısından aldığı güçle altına imza attığı satış sözleşmesinin yırtılması bugün nispeten az sayıdaki metal işçilerinin omuzlarındadır. Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlü metal işçilerinin ve bu sendikanın yöneticilerinin Kızılaslanlar gibi direniş bayrağını yükseltmesi gerekiyor. Ayrıca Türk Metal çetesinin kontrol etmeyi başardığı o 100 bini bulan metal işçilerinin gözü kulağı da onların üzerinde. İleri bir çıkış hızla onları da sarsıp hesap sorma bilinciyle ayağa kaldırabilir. Bu nedenle konuyu gazetemizin arka kapağında ele aldık ve “Kazanmak için cüret ve kararlılıkla ileri!” çağrısını yükselttik.
Metal işçilerinin mücadelesi işçi sınıfının toplam mücadelesinin geleceği bakımından da son derece önemli. Sermayenin kapsamlı saldırı hazırılarına karşı mücadele ile birlikte “insanca yaşamaya yeterli asgari ücret” mücadelesinin yükseltilmesi gereken bir dönemdeyiz. Bu nedenle sınıf mücadelesinde öncü bölüklerin kavgalarının seyri tayin edici bir işlev görecektir. Bu bilinçle bir yandan metal işçilerinin mücadelesine desteği örgütlemek gerekirken, diğer yandan da sınıf mücadelesinin tüm alanlarında hak ve özgürlükler mücadelesini büyütmeliyiz.
***
Ekim Gençliği'nin 128. sayısı çıktı. Bürolarımızdan ve kitapçılardan temin edebilirsiniz. |